Kayıtlar

Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yatak Odasında Siyaset

Dünya siyasetini düşündüğünde, akla ilk gelenler büyük ihtimalle güç, diplomasi ve liderlik olmuş olmalı, değil mi? Türkiye’de ise buna ilave olarak “seks kaseti” eklenmiş gibi görünmüş. Evet, herkesin bildiği o malum mevzu! Tarih boyunca siyasetin en büyük fırtınaları bazen yatak odalarında kopmuş. Siyasi liderlerin özel hayatlarının gün yüzüne çıkması, yalnızca onların kariyerlerini değil, ülkelerin kaderini bile değiştirmiş. Gelin birlikte seks skandallarının dünya siyasetinde nasıl domino etkisi yarattığını hatırlamış olalım. Bill Clinton ve Monica Lewinsky: Oval Ofis’te Fırtına Kopmuş Oval Ofis, ABD Başkanı Bill Clinton ve stajyeri Monica Lewinsky’nin ilişkisiyle gündeme oturmuş. Clinton’ın itirafları ve inkârları, dünyada büyük yankı uyandırmışken, ünlü “İlişkim olmuş ama seks yapmamışım!” sözü unutulmaz hale gelmiş. Azil davasından kurtulmuş olan Clinton, kariyerine devam etmiş. Amerikan siyaseti ise bu skandalla birlikte biraz daha “reality show” havası kazanmış. Silvio Berlusc...

Severek Ayrılmak: Yolların Kavşağında Kalan Aşklar

Bazen seversin, öyle derin, öyle tutkulu ki, kelimelerle anlatmak imkânsız gelir. Her anı onunla yaşamak istersin, sadece duygular değil, bedenler de birbirine karışır. Ama işte, o yakınlık bile yetmez bazen. Arzunun verdiği yoğunluk, o karşı konulmaz çekim bile her şeyi çözemez. Aranızda fırtınalar kopar, ama yine de bir yerde eksik bir şeyler vardır. Bu, sadece bir aşkın hikayesi değildir; aynı zamanda bir sırdır, gölgelerin içinde saklı kalan bir hayat. Belki de bu yüzden her şey daha yoğun gelir. Her dokunuş, her an sanki sonuncuymuş gibi hissedilir. Ama yine de, bir noktada, bu yoğunluk bile sizi bir arada tutmaya yetmez. Gizli yaşanan bir aşkın ağırlığı belki de sizi yormuştur. Her şeyi gözlerden uzak, saklı yaşamak zorundasın. Sanki hep bir oyunun içindesinizdir. Gözler üzerinizde değilken, o tutkunun zirvesindesiniz; ama dışarıda, topluma karıştığınızda, o tutkuyu gizlemek zorundasınız. Bu gizlilik, bu baskı bir gün sizi yavaş yavaş ayırmaya başlar. Severek ayrılmak tam da böyl...

Erkekler: Tatlı Bir Lüks mü, Yoksa Şekerli Bir Zehir mi?

Geçen gün Instagram’da dolaşırken Cher’in dillere pelesenk olmuş o efsanevi sözüne denk geldim: “Erkekler bir ihtiyaç değil, bir lükstür. Tıpkı tatlı gibi.” İlk duyduğumda biraz cesur, hatta iddialı gibi geldi ama sonra düşündüm de, aslında gayet mantıklı! Yani, kim tatlıya hayır diyebilir ki? Ama bir yandan da onsuz gayet yaşanır. Bir düşün, hiç tatlı yemesen de sağlıklı kalabilirsin. Tatlı, temel bir besin grubu değil; ama hayatı daha keyifli, daha lezzetli hale getirir. İşte Cher’in erkeklerle ilgili söylediği tam da bu: Eğer hayatında varsa, mükemmel. Ama yoksa da aman aman bir eksiklik hissetmezsin. Tıpkı kahvenin yanına konan o nefis pasta dilimi gibi. Varsa harika, yoksa da kahvaltıda güzel bir simit-peynirle gününü kurtarırsın. Asıl mesele, erkeklerin hayatımızdaki yeri değil; onlara nasıl bir yer biçtiğimiz. Yüzyıllardır kadınlara, bir erkeğin yanında “tamamlanmaları” gerektiği dayatıldı. Evlenmek, çocuk yapmak, erkeğe “muhtaç” olmak… Bunlar hep olmazsa olmaz gibi sunuldu. Ama...

Kahve mi, Ghosting mi?

Modern Flörtleşme ve İlişkilerdeki Belirsizlik “Telefonumun ekranına baktım. Saat akşam sekizdi. Mesajıma iki mavi tik düşeli tam üç saat olmuştu. Cevap gelmediği her dakika, aklımdan yeni bir senaryo geçiyordu: ‘İşi mi çıktı? Yoksa ilgisini mi kaybetti? Belki de başka biriyle mesajlaşıyor…” Günümüzde flört etmek, sanki bir dedektiflik işine dönüştü. Her kelimenin, her suskunluğun arkasında gizli anlamlar arıyoruz. Ama asıl soru şu: Bu kadar belirsizlik içinde gerçekten birbirimizi tanımaya mı çalışıyoruz, yoksa sadece o mesajın geri dönmesini mi bekliyoruz? Çevremizde mutlaka ‘Bu mesaja nasıl cevap versem?’ diye düşünen birini tanırız. Telefon ekranına uzun uzun bakıp, ‘Burada ne demek istedi acaba? Bunu gülerek mi yazdı, yoksa kızarak mı?’ diye kafasını yoran biri… Ardından gelen o kritik soru: ‘Nasıl cevap versem ki konuşma devam etsin?’ Modern flörtleşmenin zorluklarından biri de bu; binbir seçenek arasında öne çıkmaya ve bir şekilde fark edilmeye çalışıyoruz. Peki, ekranın diğer t...